Haydi ama! Ağlayarak sonucu değiştirebilseydin, büyür müydün? Sor bunu kendine ve gözyaşlarını sil. Bugün isyan ettiğin şey, oyunda sana bir şans verilmiş olması, bunu gör artık!
Elinde bir tane de olsa bilet var. Peki, bu bileti nasıl kullanacaksın? Ve bu bilete, nasıl bir değer katacaksın? Haydi ama! Yapabildiğin sadece ağlamak olmamalı. Farkına var artık, eşsiz bir şans var elinde ama sen alamadığın için ağlayarak, bu şansı harcamakta ve aciz bir şekilde, zamanı umarsızlık içinde tüketmektesin.
Lütfen algıla, bunu seni sevdiğim veya düşündüğüm için söylemiyorum. Senin yapabileceklerinin, bana katkısını görmekte ve bencilce, senden, uyanmanı istemekteyim.
Gördüğün rüyanın güzelliğine hemfikirim, ben de ağlayarak uyandım. İlk attığım çığlıkla başladı uykusuzluklarım ve sana, uyanık kalmanın güzel olduğunu söyleyemem. Fakat, bunun gerçek olduğunu ve fiziğin dahi ‘kaçacak bir yol yok’ dediğini duymanı isterim.
Ne kadar afili bir isim değil mi? Enerjinin Korunumu Yasası! Kısaca, şunu söylemekte; kapalı bir sistem içerisinde, enerji miktarı sabittir ve mevcut olandan fazla enerji üretemez ve var olan enerjiyi yok edemezsiniz, yalnızca dönüştürebilirsiniz. O halde, neden dönüşmek için elindeki bilete bakmıyor ve suyun götürdüğü limana ulaşmayı bekliyorsun? Görmüyor musun? Akıntının yönü, pek hoş değil.
Gemi, son sürat ilerlemekte. Üstelik güvertede beklemek de fayda getirmez.
O halde duruma bir bakalım… Okyanus derin ve kaçmak, mümkün değil. Ayrıca geminin rotası, pek de iç açıcı değil. Elinde bir bilet var. Ağlamaktan vazgeçersen, düşünmeye başlayabilirsin. Bu bilet, ne işe yarar ya da bizi bu durumdan nasıl kurtarır?
Üzgünüm, bu saatten sonra yalnızsın. Çünkü o bilet, tek kişilik ve sana ait. Başkalarının, sana yapabileceği tek iyilik, hafızanı tazelemek. Mesela bir soru ile; biletin nerede?
Biletinizi Görebilir miyim?
Haydi ama! Ağlayarak sonucu değiştirebilseydin, büyür müydün? Sor bunu kendine ve gözyaşlarını sil. Bugün isyan ettiğin şey, oyunda sana bir şans verilmiş olması, bunu gör artık!





